Tuesday, 9 September 2008

Yok artık deve!

Diye bağırmışım Ömer Üründül'ü Olimpiyatlarda, Litvanya_Arjantin maçında TRT'de için yorum yaparken dinlerken.
Hadi TRT basketbolu ve onun Ginobili'nin özel hayatına kadar bilen seyirci kitlesini ciddiye almıyor ama "Dar alanda kısa paslarla bloklar arası dengesizlik oluşturduğunu"yıllardır anlatan
Futbolun kıdemli 'oynamamış' yorumcusu nasıl cesaret eder buna, ben orasını anlamadım.
Allah onları bildiği gibi yapsın diyerek, Milli Takımımızın seyircisi önündeki ciddi Sırbistan sınavına gelelim;Sinan Guler'den oyun kurucu,Fatih Solak'dan pivot yaratma, en son numarasıyla başladı maça Bogdan koçumuz.Bu Tanyeviç'in alışılmış "kendi felaketini kendin yarat maç içerisinde çözersin" felsefesinin ürünü ve de vazgeçemediği en büyük yanlışı..Bir gün öncesi seyircisiz, 5 çeyrek oynanan maçta 73-105, açık ara yenildiğimiz, ünlü koç Ivkoviçîn takımına karşı, oyunun momentumunun ele alınması gereken ilk dakikalardan itibaren ,koçumuz Tanyeviç başladı oynayanın başını döndürücü, oyuncu değiştirme, sok-çıkar rotasyonlarına.
Bu abuk değişiklikleri "savunma düşmesin diye yapıyor koç"diye yorumlayan basketbolun içinden İhsan Bayülken'i dinlerken, bir ara yoksa TRT ve Öründül'e "haksızlık mı yaptım" diye düşünmedim değil. Bunu basketbola Fransız biri söylerse,hiç değilse güler geçersiniz.Ama bilmesi gerekenler zırvalayınca kamuoyu müthiş yanıltılıyor.
İkinci yarı başından itibaren gerçeğimiz ortaya çıktı; Kerem oyunu Hidayet ağırlıklı kuracak. Hido zırt pırt değiştirilmeden hep sıcak tutulacak.Kırılma noktalarında özellikle kilit adamlar, Hidayet, Kerem Gönlüm, Ersan mutlaka sahada olmalı.
Son not Tanyeviç'e "Tavşan takımla başlayıp maç kazanamazsın, o atletizmde olur."

No comments: