komşunun eline kaldık gene...
Milli Takımda başarı yabancı oyuncu sayısına ters orantılı olarak kaçıyor…El yardımıyla kulüpler kürsüye çıkarken milli takım başı önde soyunma odasının yolunu tutuyor…
Başlar mısın başlayalım mı? Karagöz’ün evini taşlayalım mı? Karagöz Hacivat perde kukla oyununu ustası Hayali küçük Ali böyle başlatırdı. 2019 Dünya Basketbol Kupası geldi çattı, siz bu tarihi sızlanmamı okurken Basketbol milli Takımımız, Japon yapıştırıcısına paçayı kaptırmadan, Çin Seddini nasıl aşarım arayışına başlayacak. Karagöz oyunumuzdan baklavamıza, rakımıza kadar varlıklarımıza göz diken komşumuzun Yunanistan’la dünya kupası 2019 yola devam dizisi için gene kapışacağız. Kendi grubumuz da, her ne kadar ABD c takımıyla gelmiş olsa dahi, en iyi ikinci olacağımız ve oynadığımız maçları 2.tura taşıyacağımız için Yeni Zelanda, Karabağ, Brezilya ve Yunanistan’dan oluşan çapraz gruptan kesin gelecek Yunanistan’la ilk sekiz için “tamam mı devam mı” maçı oynayacağız. Olay döndü dolaştı “Balkanlar parke Savaşı”na geldi dayandı. Bu noktada yaklaşık kırk yıl önce onları Sofya’da en iyi zamanlarında yenerek Balkan Şampiyonu olduğumuzu, ilk kez ve son kez basketbolda altın madalya aldığımızı hatırlatmadan geçemem. Yardımcı antrenörü olduğum ilk rüya takım o zaman yaptı gene yapabiliriz ama Çin’de komşuya denk düşmekten yüksünüyorum çünkü onca yıl sonra Yunanlılar parkede bizden iyiler.. Kıbrıs’ta, hava sahalarında ki it dalaşlarında, sondaj arama çalışmalarda ki ki fiziki çatışmanın çağdaş biçimi parkede maç kazanmaktır. Rumlarla hep açık hesabımız vardır. Kazandığımızda kullandığımız “denize döktük” değimi bunu çağrıştırır. Yunanlılar neden bizden iyiler biliyor musunuz? Çünkü seksen milyon nüfuzumuzda lisanslı basketbolcu sayısı 56 bin ile %0.07 iken, 11milyon nüfuslu Yunanistan 300bin basketbolcu ile %2.71 Avrupa’nın en ileri seviyesinde. Onlar kalbur üstü iki takımları Olimpiakos ve Panatinaikos’la, ağırlıklı Yunan oyuncularla, Euoroleague ve Milli Takımlarını çok iyi dengede tutup, her daim zirvelerde dolaşırlarken biz, parkemizi üçüncü sınıf yabancı oyuncularla doldurup, ligde “5+1kadroda 2 yabancı” kotasıyla Milli takımda perişanları yaşıyoruz. Üstelik şimdi birde NBA mvp’si Giannis Antetokounmpogerçekleri var ki Çin’de herkes Yunanlıları finalde görmek isteyecektir.
Beş benzemezle oyun açılmaz
Hazırlık maçları sırasında attığım tweet’lerde de oyunumuzdan mutsuzluğumu belirttim ama benim meşhur “15 parkenin altın sayısıdır” deyişimi yineleyerek ayrıntılamam gerek. Basketbol oyun matematiğinde her oyuncu pozisyonunu topladığında 1+2+3+4+5=15 yapar. Üst değer 15’i ancak her pozisyondan verim alırsan yakalarsın. Oysa ki bizde en önemli pozisyonlar 1 ve 5 maalesef mafiş. 1 no, lu oyun kurucularda; Wilbekin maça kendi topunu getirip onunla oynuyor. Buğrahan’da onu taklit ediyor. Doğuş ve Berk ise şut sokma özürlü olduklarından rakibe tehdit oluşturmuyorlar. İkili oyunlar kurgulamak, asist yapmak yok denecek kadar az. Tek faydaları savunma direncini pekiştirmek. Dört kişiyle hücum ediyoruz. 5 numara pivotta; Semih keskin sirke küpüne zarar,öfkesi oyununun önüne geçiyor, parkeye değil sanki ringe çıkıyor. Sertaş ve Ege’nin ise sıkletleri bu seviyeye uygun değil. Ufuk Sarıca el mahkum 2,3ve 4 numaraları çeper etrafına dizip üçlük sallabol oynatıyor. Hücumumuzun şekli; Nasrettin hocanın torunları hesabı, yay gerisinden salla, girerse ne ala yoksa havlunu bağla oluyor Hal-ü pürmelalimiz böyle olunca, bütün maçlarını naklen yayında TRT'de iftiharla yorumladığım, Hidayet Türkoğlu (Başkan), Hüseyin Beşok (Yönetim Kurulu Üyesi), Ömer Onan (Ceo), Haluk Yıldırım (Koordinatör) ve Kerem Tunceri (Manajer)’den oluşan 2001 Avrupa Şampiyonası gümüş madalyalısı 12 DEVADAM Federasyonunun işi çok zorlaşıyor. Çin’de veteranlar şampiyonası yapılsa bugün çıkar oynarlar ve madalya kaparlar.
İlk barajda kalmayalım da!
İlk ilk ikiye kalmak isteyeceğimiz birinci turda rakiplerimiz Japonya, Çekya ve ABD. Takımın hazırlık dönemi seyir defterine bakacak olursak. Millilerimiz zayıf rakipler Senegal ve Ürdün karşısında iyi bir görüntü vermiş olsa da sonrasında Akropolis Turnuvası’nda Sırbistan, Yunanistan ve Gallinari ile Datome’den yoksun İtalya karşısında iyi bir performans sergileyemediler. Özellikle 1 ve 5 numarada ciddi sıkıntılarımız olduğunu gördük. Doğuş, Buğrahan, Berk,ve Wilbekin işin organizasyon kısmında yetersiz kaldıkları gibi Wilbekin’den beklediğimiz skor katkısını da hiç alamadık. 5 numarada da Semih’in maç eksiği ve basit topları kullanamaması can sıkarken, Sertaç ile Ege’nin de bu seviye için yetersiz kaldığı gerçeğini tekrar yaşamış olduk. 3 NBA oyuncumuz, Ersan İlyasova, Cedi Osman ve Furkan Korkmaz ise turnuvaya hazır olduklarını takımımızı sürükleyeceklerini gösterdiler. Furkan ve Ersan çok önemli olsalar da takımın coşku lideri Cedi olacak, onun sahada verimli olarak kalacağı dakikaların süresi ne kadar çok olursa, o kadar başarılı oluruz. Kağıt üstünde Japonya’dan ve Vesely’siz Çekya’dan üstün görünsek de iki takımın da hafife alınmayacak ekipler olduklarını, özellikle Japonya ile oynayacağımız ilk maçın çok kritik olacağını söylemek yanlış olmaz.
Mercek altına alalım
JAPONYA– turnuvaya renk katacak ekiplerden biri olacak. Hazırlık maçlarında da oynadıkları yüksek tempo basketboluyla izlemesi keyif veren bir takım olduklarını gösterdiler. Yuki Togasha, Ryoma Hashimito, Ryumo Ono, Ira Brown ve Takatoshi Furukawa gibi önemli isimler yok. Ama bu yaz draft edilen ve Wizards forması giyecek olan genç forvet Rui Hachimura, Yuta Wanatabe artı tecrübeli uzun Nick Fazekas ile tehlikeli bir kadroya sahipler. Grupta ikincilik için mücadele edecekler ve sürpriz kovalayacaklar. İlk maçta millilerimiz karşısında (umarım olmaz) alacakları bir galibiyet onları ikincilik için çok önemli bir avantaja taşır.
ÇEKYASon yıllarda basketbola yatırımlarını arttıran ve her geçen gün vasat takımlar arasından kurtulup Avrupa’nın ikinci seviye takımları arasına biraz daha yaklaşan bir Doğu Avrupa ülkesi. Her ne kadar bu turnuvada Vesely’den faydalanamayacak olsalar da hazırlık maçlarında NBA yıldızları Tomas Satoransky liderliğinde kolay lokma olmayacaklarını gösterdiler . Ayrıca Hruban ve Jaromir Bohacik de ona yardım konusunda istikrarlı bir iş çıkardılar. Özetle bu grupta Japonya ve millilerimiz ile birlikte ikincilik yarışına girebilecek kaliteye, dirence ve tecrübeye sahipler.
ABDson turnuvaların belki de en zayıf kadrolarından biriyle gelecek Dünya Kupası’na. Donovan Mitchell, Kemba Walker ve Jayson Tatum gibi önemli silahlar var halen ellerinde ama süper yıldızların olmadığı hatta tecrübeli yıldızların da olmadığı bir C takımı diyebiliriz onlar için. Tabi yine de atletizm ve yüksek tempo ile fark yaratacakları bir gerçek. Zaten hazırlık maçında da güçlü İspanya’ya karşı zorlansalar da kazanmayı bilmişlerdi. Koç Popovich’in dediği gibi hazırlık döneminde birbirlerini de tanımaya çalışıyorlar ilk kez birlikte oynayacakları için. Her şeye rağmen halen Dünya Kupası’nda altın madalyanın en büyük favorisi ABD. İspanya, Yunanistan ve Sırbistan ise onları en çok zorlayacak ekipler olacaklar. Grupta ise lider olacaklarının garanti olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ne millilerimiz, ne Çekya ne de Japonya
onları zorlayacak kapasitede değiller.
Yalçın ağabeyi baş tacı edelim…
Basketbol adamı dostum Cihansever Yeşildağ düşündü bende sosyal medyada işin peşine düştüm. 12 devadam federasyonuna yazdığımız aşağıda ki dilekçeyle yaşayan efsanemiz Yalçın Granit’i yaşarken ölümsüzleştirmek istiyoruz;
TBF YÖNETİM KURULUNA DİLEKÇEDİR!
''BU SENE BASKETBOL LİGİNİN ADI ''YALÇIN GRANİT BASKETBOL LİGİ'' OLSUN;
TÜRK BASKETBOLUNUN BURALARA GELMESİNDE BÜYÜK EMEKLERİ GEÇEN EFSANE İNSANI ONURLANDIRALIM.''BİR BASKETBOL KAHRAMANI: YALÇIN GRANİT MÜCADELECİ RUHU, BİTMEK TÜKENMEK BİLMEYEN ENERJİSİ, KABINA SIĞAMAYACAK KADAR BASKETBOLA GÖNÜL VERMİŞ OLMASI, ŞAKİR ECZACIBAŞI'NIN BASKETBOLUN BAŞINA GEÇER MİSİN DEDİĞİNDE, ÖNCE SALON DİYEREK MADDİ MENFAATLERİ ELİNİN TERSİYLE İTMESİ, ONU YAŞARKEN EFSANE YAPMIŞTIR. YALÇIN GRANİT: FEDAKARLIKTAN KAÇINMAYAN, ZORLUKLARI BAHANE ETMEYEN BİR KİŞİLİKTİR. HIRS, MOTİVASYON, KAZANMA VE MÜCADELE ÖRNEĞİDİR.YILLARCA BASKETBOLUN ZİRVEYE GELMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERMİŞ, TÜRK BASKETBOLUNA YÖN VE İVME KAZANDIRMIŞ EFSANE BİR SPOR ADAMIDIR. YAŞARKEN, BASKETBOL CAMİASI ONU TAÇLANDIRMALI, VEFA BORCUNU ÖDEMELİDİR. BU SENE BASKETBOL LİGİNİN ADINI ''YALÇIN GRANİT BASKETBOL SEZONU'' OLARAK VERMELİDİR.
TÜRK BASKETBOLUNUN BURALARA GELMESİNDE BÜYÜK EMEKLERİ GEÇEN EFSANE İNSANI ONURLANDIRALIM.''BİR BASKETBOL KAHRAMANI: YALÇIN GRANİT MÜCADELECİ RUHU, BİTMEK TÜKENMEK BİLMEYEN ENERJİSİ, KABINA SIĞAMAYACAK KADAR BASKETBOLA GÖNÜL VERMİŞ OLMASI, ŞAKİR ECZACIBAŞI'NIN BASKETBOLUN BAŞINA GEÇER MİSİN DEDİĞİNDE, ÖNCE SALON DİYEREK MADDİ MENFAATLERİ ELİNİN TERSİYLE İTMESİ, ONU YAŞARKEN EFSANE YAPMIŞTIR. YALÇIN GRANİT: FEDAKARLIKTAN KAÇINMAYAN, ZORLUKLARI BAHANE ETMEYEN BİR KİŞİLİKTİR. HIRS, MOTİVASYON, KAZANMA VE MÜCADELE ÖRNEĞİDİR.YILLARCA BASKETBOLUN ZİRVEYE GELMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERMİŞ, TÜRK BASKETBOLUNA YÖN VE İVME KAZANDIRMIŞ EFSANE BİR SPOR ADAMIDIR. YAŞARKEN, BASKETBOL CAMİASI ONU TAÇLANDIRMALI, VEFA BORCUNU ÖDEMELİDİR. BU SENE BASKETBOL LİGİNİN ADINI ''YALÇIN GRANİT BASKETBOL SEZONU'' OLARAK VERMELİDİR.
No comments:
Post a Comment