Keşke hiç gelmese
Cumhuriyet Gazetesine göre;A Ulusal Basketbol Takımı’mız, 7 Eylül’de Polonya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını antrenör Bogdan Tanjevic’ten yoksun sürdürmesi tartışma yaratmış.
12 Dev Adam Antalya’da 4 günlük ‘moral ve kaynaşma’ kampında çalışmalarını sürdürüyor. Ancak basketbol çevrelerinde Tanjevic’in halen kampa katılmaması şaşkınlıkla karşılandı. Teknik patron Beko Basketbol Ligi final serisinin bitimiyle önce tatil için İtalya’ya gitti. Ardından ülkesi Karadağ’a dönen Tanjevic’in halen burada olduğu ve Ay - Yıldızlıların İtalya Bormio’daki kampına katılacağı öğrenildi. Tanjevic’in yardımcılığını üstlenen Nihat İzic de Yıldız Erkek Ulusal Takım Antrenörü olarak Finlandiya’daki Avrupa Olimpik Gençlik Yaz Festivali’nde bulunuyor. Tanjevic ve Izic’in yokluğunda 12 Dev Adam’ı bir diğer yardımcı antrenör Aziz Bekir çalıştırıyor. ‘Moral ve kaynaşma’ kampı olarak adlandırılan bir atmosferde başantrenör ve yardımcısının ekibiyle birlikte olmaması basketbol camiası tarafından “Takım ruhunun oluşması açısından önemli bir eksiklik” şeklinde yorumlanmış.
Niye ki çok daha iyi olmuş mixer/karıştırıcısız toplanmaları devlerin.Yoksa siz Karadağ’lı ikilinin takım ruhu filan yarattığına inananlardanmısınız? Eğer öyleyse aklınıza şaşarım.Bogdan Tanyeviç’in basketbol felsefesi ve varoluşu ‘korkuya dayalıdır‘.Kaynaşma filan istemez.Her oyuncu onun dediğini yapacak yoksa yok olacağını bilmek zorundadır. El hak bu faşişt yöntemi hakkıyla uygular yıllardır. 81den bu yana değişmeyen oyun sistemine ‘ya uyarsın ya o diyardan/onun takımdan gidersin’.Mehmet Okur gibi “Ben 4 numarayım,NBA’de böyle oynuyor ve ancak öyle yararlı olabiliyorum,sırtı dönük pivot oynayacak başka arkadaşlarım var’ gibisinden yorumlar yaptın mı Tanyeviç’in takımını bir daha göremezsin.
Ben işte bu noktada ayrılıyorum sizlerden.Tanyeviç’in bu sistemi kendini bağlar ve ancak ve ancak başına musallat edildiği 2001’de Avrupa 2.si olmuş Milli takımı dört yılda bir yere getirebilmiş olsa kabul edilebilir.Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır,eyvallah da yoğurt ekşidi.
Bırakın moral kampına geldi-gelmediyi de asıl bu anti-demokratik, deneyimi tarih olmuş ‘Bogdan koçun elinde devler oyuncak oldu’ onu tartışalım.