Thursday, 29 September 2011

eski hakkımda bilgi yazım

eski hakkımda bilgi yazım

Yirmi beş yıldır basketbol genelinden sporun tüm özelleri üzerine yazarım: Burada, POTORAMA’da yaşama dair pencereleri de aralayacağım yeri geldiğinde.Yeri gelmezse de getiririm evvel Allah. Kimsin sen kardeşim diyecek olursanız önce aşağıda özetlenen mimarlık geçmişime bakın:

Ünal Özüak’ın Mimarlıkta 20 yılı....1973/1993

1973 de ODTÜ Mimarlık Fakültesinden mezun olan Özüak okulunun Mimarı Behruz Çinici’nin Mimarlık atölyesinde mesleğe çırak adımlarıyla başladı. Altı yıl gibi uzun bir süre sonra buradan tasarım şef mimarı olarak mezun oldu. ODTÜ’ye İnşaat İşleri Başkanı olarak dönüp burada onlarca metrekare Üniversite binaları tasarlayıp gerçekleştirdi. 83/87 arası MESA Mesken Sanayii’inde Mimari Koordinatör olarak çalıştığı yılların ardından İnşaat İşlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Emlak Konut Genel Müdürü olarak görev yaptığı EMLAK BANKASI’nda ki toplu konut projelendirme, geliştirme ve gerçekleştirme dönemi başladı. Bu dönemde Ülke geneline yayılmış 18 değişik yerleşkede yaklaşık 160,000 bin birim konuttan oluşan Bahçeşehir, Ataşehir, Konutkent, Mavişehir..vb. devasa uydukent projelerinin atlet komple tüm mimari projelendirme, finasman temini, satış ve pazarlama ,inşaat yapım ve denetleme sorumluluğunu taşıdı.

Ve eşzamanlı olarak çok senelerimi geçirdiğim Basketbol Yaşamım…

Jean Paul Sartre “varoluş özden önce gelir/existence comes before essence” demez olaydı. Bende çoğu 68 kuşaklı gibi kendi yolumu kafama göre kendim belirleyip, kimi zaman ülkeyi, ki mi zaman kendimi düzeltmeye çalışarak, ama hep kendi varoluşumu kendim belirleyerek, bugünlere kadar geldim.

Kırk beşi basketbol içinde geçen dolu ve birbirinden keyifli yıllardır bunlar ve Nitzche pişmanlık köpeğin taşı ısırmasıdır” dediği için değil, samimi olarak söylüyorum yaşanmış her bir saniyesinden de doyumluyum. 63’de Kadıköyspor’da rahmetli Ali Siyavuş’un, Kadıköy Maarif Koleji’nde oda rahmetli Teoman Tuncer’in eş zamanlı emanet ettikleri 13 numaralı formalar ile başlayan yolculuk, ODTÜ ve sonrası yıllarda yirmi sene aktif koçluk olarak Ankara’da, Milli Takımla Balkan Şampiyonluğu, 87 sonrası yirmi senedir eleştirmen köşe yazarı olarak İstanbul’da devam etti ve ilk günkü gibi hırsla, şevkle sürüyor.

Kronolojik sırayla M.Ali Yalım, Rüştü Yüce hocalarımı, 30 yaşının baharında Osman Erverdi’mi, bütün zamanların en iyi koçu Aydan Siyavuş’u ve en sonda basketbol adam/Mr.Turkish Basketball Osman ağabeyi (Solakoğlu)nu kaybettim .Günün sıcaklığını yaşarken, hiç ölümü aklımıza getirmeden,bu insanların önemini bilemedik. Kızdık,küstük,kulis yaptık onlara ve yitirdikten sonra dövündük.

Yahya Kemal’in Sessiz Gemi’sinde dediği gibi “gidenler memnun ki yerinden çok seneler geçti dönen yok seferinden”.Olmaz da zaten…gidenlere yapılacak en güzel anma yaşayanlarımıza daha sıkı sarılmaktır. Basketbol ailesinin her bir ferdi diğeri için çok önemlidir..Biri olmazsa ötekisi varolamaz.Yaşarken bunu onlara hissettirmek gerek.

Sen kendine söyle bunları.. “insanları acımasızca eleştiriyor,yerden yere vuruyorsun”…dediğinizi duyar gibiyim. O iş başka…Ben işimi onlar da işlerini yapıyorlar. Quae nocent docent/Yaralayan şeyler öğreticidir. Yorumun çıt kırıldı mı olmaz, vurduğun yerden ses getirmek gerekir ki akılda kalsın. Benim dostlarım art niyetim olmadığını,doğru bildiğimi yazdığımı bilirler. Yada öyle olduğunu bilenler benim dostlarımdır.

Sevgili okurlar İşte bu Ünal Özüak’ın köşesidir

No comments: