ÖVGÜ-SÖVGÜ kılcal aralığı
Bir tanesi olmakla övündüğüm,Türklerin olaylar karşılığında ki bireysel ya da toplumsal tepkileri için çok genelleme yapılmıştır ama her halde en doğruya yakın olanı fena halde ill tempered(yazıyı algılayışınıza göre tabiatsız,hırçın hatta hastalık derecesinde asabi olarak çevrilebilirsiniz)oluşumuzdur. Övgümüzle sövgümüz birbirine beş dakika mesafededir.Az önce göklere çıkararak övdüğümüzü bize göre ilk yanlışında yerden yere vururuz.Buraya hafta sonundaTugay için İngilizlerin yaptığı veda çoşkusuyla ile Hidayet’imizin Orlando’da ki başarılı maçını izlerken geldim.Tugay Kerimoğlu ve Hidayet Türkoğlu vatanların da spor yaşamlarını sürdürmüş olsalar kimbilir kaç defa “haini” olmuşlardı.Aksini söyleyenlere, Orlando’nun maestrosu Hidayet’in aslında büyük marifet olan cool/sakin halinden ötürü “Oralarda büyük paralar kazandı Milli takıma kendini vermiyor”yazılarını çıkarır gösteririm. Özü şudur “geçmişini bilmeyenin geleceği güvende olmaz” diye öğütler dururuz ama hiç kıymet bilmeyiz.Atatürk’ümüze son yapılanlara girip her Türk gibi asabımı bozmadan potadan örneklemelerde kalalım.
Hidayet mesela Orlando koçunun saçını başını yolduracak hatalar yapmıyor mu zaman zaman? Hem de alasını yapıyor ama adam onun kendisi için nasıl değer ifade ettiğini, yeri geldiğinde maçı nasıl çevireceğini biliyor. Kimileri gibi Orlando’nun 2014 yılı takımını kuruyorum uyutmacasıyla bir çaylağı Hido yerine sokma komiklikleri de yapmıyor.Biliyor ki elinde ki değerleri başarılı sonuca dönüştüremezse adamı kapının önüne koyarlar.
Son Beşiktaş maçı performansıyla Cimbomu yarı finale taşıdığı için“Hüseyinin fendi kartalı yendi”başlığı atanlar Milli takımın olmazsa olmaz pivotu Hüseyin Beşok milli takımdan dışlandığında ağızlarını açmadılar.Tıpkı bugün Mehmet Okur’un takıma yeniden geri döndürülmesi için hiçbir şey yapmadıkları gibi.
Basketbol eleştirmenlerinin skor yazarı olma hakları yoktur.Ülkemizde yapılacak 2010 Dünya Şampiyonasının tesis sorunu ne alemdedir?Neden FİFA ikna turları yapılıyor?Mehmet Okur’una kavuşacak mı 12 devadam? Bunlar da -eğer varsa- fikrinizi duymak ister kamuoyu. Yoksa herkes gene bildiğini yapacak sizde “savaşan gençler kendini vermeyen yıldızlar” kısırlığı içine sıkışıp kalacaksınız.